Sıkça Sorulan Sorular 

Yeterli ve dengeli beslenen kadınlarda gebelikte derialtı yağ dokusundaki birikimler emzirme sürecinde süt yapımında kullanılır.Süt salgısı için gerekli olan besinler annenin gereksinimlerine ek sayılmalıdır.Ancak bu annenin “iki kişilik beslenmesi” anlamına da gelmemelidir.

Süt veren bir annenin beslenmesinden aldığı enerjinin % 80 oranında süt enerjisine dönüştüğü bilinmekte;ortalama 850 ml süt salgılayan bir annenin bu dönemde günlük 750 kalori ek enerji alımına ihtiyaç duyduğu hesaplanmaktadır.

Bu hesapla, emziren annenin günlük alması gereken enerjinin 1800 kalorinin altına düşmemesi önerilmektedir.Hatta 1800 kalorilik diyet alışkanlığı veya uygulaması olan bir annenin Ca,Mg,Zn,folat,ve vitamin B6 gibi besin öğelerini karşılamada zorluk varsa multivitamin ve mineral desteği yapılmalıdır.

Sonuç olarak, gebelikte gereğinden fazla kilo alımı olan bir annenin,emzirme döneminde ayda 2 kg kadar zayıflamasında sakınca olmadığı ,bu ölçüde zayıflamanın süt salgısına olumsuz etkisinin olmadığı hesaplanmıştır.

Emziren bir annenin günlük diyetindeki protein alımı 15 gr olarak hesaplanmış,bu da bir yumurta tüketimiyle karşılanır bulunmuştur.Hayvansal proteinlerin bitkisel proteinlere oranı yani proteinlerin kalitesi önemlidir.

Annenin diyetinde çoklu doymamış yağ asitlerinden (LCPUFA) zengin beslenmesi,yani balık,su ürünleri,ceviz ve bol yeşil sebze tüketmesi bebeğin retina ve beyin gelişimde önemli bulunmuştur.

Süt veriminde artış ve anne metabolizmasında korunma için demir,iyot ve kalsiyum ile vitaminler dengeli alınmalı;bunun için her gün kırmızı et tüketimi,bir su bardağı yoğurt veya süt alımı,bir yumurta,kurubaklagil eklenmesi önerilir.

Kahvaltı                                                                                                               1 su bardağı süt

                                                                                                                             1 kibrit kutusu peynir

                                                                                                                             1 yumurta

                                                                                                                             1 yemek kaşığı pekmez veya bal                                                                                                                                     1 tatlı kaşığı tereyağ veya

                                                                                                                             5 adet zeytin,2 ince dilim ekmek

Ara                                                                                                                       1 porsiyon meyve(1 elma)

Öğle                                                                                                                     1 porsiyon etli sebze yemeği

                                                                                                                             1 porsiyon pilav veya makarna

                                                                                                                             1 kase yoğurt

                                                                                                                             1 ince dilim ekmek

Ara                                                                                                                       1 bardak taze meyve suyu

                                                                                                                             1 dilim kek

Akşam                                                                                                                 1 porsiyon yayla veya tarhana

                                                                                                                             2-3 köfte kadar et,balık,tavuk

                                                                                                                             Salata

                                                                                                                             1 ince dilim ekmek

Ara(yatmadan önce)                                                                                         1 su bardağı süt

______________________________________________________________________________________                                                                                                

Antibiyotikler,vücuda verildiklerinde belli mikroorganizmaların üremesini durduran ya da öldüren ilaçlardır.Kanda ve dolayısı ile vücut sıvılarında belli konsantrasyonda düzenli ve belli bir süre bulunurlarsa bu görevlerini doğru ve yeterli yapabilirler.Eğer doz aralıkları düzenli ve disiplinli kullanılmazsa,kandaki ilaç düzeyi sürekli iniş-çıkış gösterecektir.Bu da mikroorganizmaların tam olarak yok olmamasına ve tedavinin başarısız olmasına yol açacaktır.Bu sebeple,doz aralıklarını önerilen şekilde vermek çok önemlidir.

Yine her antibiyotik için bir etki spektrumu söz konusudur.Bu, her antibiyotiğin her mikroorganizmaya eşit etki etmediği,her antibiyotiğin en etkin olduğu bir mikroorganizma ve enfeksiyon çeşidi olduğu anlamına gelir.Buna göre doktor tarafından seçilecek antibiyotik yine önerilecek süre boyunca dikkatle içirilmelidir.Erken sonlandırılırsa, tam olarak yok olmayan enfeksiyon daha da şiddetli şekilde tekrar edebileceği gibi,etken mikroorganizma kullanılan ilaca bir çeşit genetik bağışıklık şifreleyecek ve zor iyileştirilecek enfeksiyonlara yol açmaya başlayacaktır.

Anne sütünün,göğüsten emilmesi ve göğsün boşalmasında tartışmasız en iyi yöntem bebeğin emmesidir.Bebek,anne göğüs ucuna diliyle mükemmel bir sağma hareketi uygulayarak göğsün tama yakın ve doğru şekilde boşalmasını sağlar.Bunu yaparken daha da önemlisi,bebeğin bu dil hareketi ile verdiği uyarı anne sütü salgılanması için en büyük uyarıdır.Yine de annenin evde olamayacağı durumlarda bırakılmak için ya da bebeğin sıkça emzirilmesine rağmen ağrı-sızı verecek kadar dolgun olan bir göğsü rahatlatmak ve enfeksiyonların gelişimini önlemek için,anne memesi pompalarla sağılabilir.Bunun için üretilmiş pompalar,manuel ve elektronik olarak iki guruptur.Elektronik pompalar çoğunlukla,manuel olanlara kıyasla çok daha iyi bir boşaltma uygularlar.Çünkü bebeğin emmesine benzer bir ritm ve basınçta emme uygularlar.Yine de bebeğin diliyle verdiği uyarıyı veremeyeceğinden sütün devamlılığı için çok etkin değillerdir.

Sağılan anne sütü hemen tüketilmediğinde saklanabilir.Bunun için, derin dondurucu gibi bir ortamda 6 ay bile saklama uygun görünmektedir.Buzdolabının raf kısmında 48 saat kadar da saklamak mümkün olan anne sütü,ılık su dolu bir kaba daldırılarak çözülmeli,ılıtılmalı ve bebeğe verilmelidir.Genellikle bebeğe verilirken anne sütü,vücut ısısına getirilmeye çalışılır ama yapılan çalışmalarda anne sütünün ya da bir sıvının bebeğe 4-8^oC ‘de verilmesinin bile herhangi bir zararı olmadığı anlaşılmıştır.

Yenidoğan bebekler,kahverengi yağ dokusu dediğimiz,vücut ısımızın dengesini korumaya yarayan depodan henüz yoksundurlar.Bu nedenle vücut ısısının dengelenmesinde ilk günler, doğduklarında kaplı bulundukları "vernix" dediğimiz kremsi tabakaya çok ihtiyaç duyarlar.Doğumdan hemen sonra ya da ilk birkaç gün bebeğin yıkanmaması bu nedenle önemlidir.Ayrıca,yaşam alanlarındaki ısının da dengeli ve sabit olması gereklidir.Bir yenidoğan bebeğin bakım ve yaşam şartları için ideal ortam ısısı 23-260C arasıdır.Kültürümüzde bebeklerin bakımında olabildiğince sıcak ortamlar sağlamaya çalışmak gibi bir eğilim varsa da bu,bebeğin aşırı su kaybına,emmede isteksiz ve güçsüz olmasına ya da tam tersi çok huzursuz olmasına yol açabilir.İdeal ortam ısısı,odaya konacak bir termometre ile gözlemlenerek ayarlanmalıdır.